GÜNCEL MEVZUATTAKİ GELİŞMELER:
22 Aralık 2024 Tarihinden İtibaren A.Ş. ve Limited Şirketler Tarafından Dağıtılacak Kar Paylarından Gelir Vergisi Stopaj Oranı %15 Olarak Uygulanacak (23.12.2024)      Aracı Hizmet Sağlayıcılar ile Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcılarına Yaptıkları Ödemelerden %1 Stopaj Yapma Zorunluluğu Getirildi (23.12.2024)      Tevkifat Oranları ve Vergi Kesintisi Oranlarında Değişiklik – Karar Sayısı: 9286 (22.12.2024)      Tevkifat Oranları ve Vergi Kesintisi Oranlarında Değişiklik – Karar Sayısı: 9284 (22.12.2024)      Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 18/12/2024 Tarihli ve 75935942-050.01.04-[01/28506] Sayılı Kararı (20.12.2024)      Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 18/12/2024 Tarihli ve 75935942-050.01.04-[01/28487] Sayılı Kararı (20.12.2024)      Belirli Tutarın (30 Bin) Üzerindeki Tahsilat ve Ödemelerde Tevsik (Belgeleme) Zorunluluğu Rehberi (19.12.2024)      Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 16/12/2024 Tarihli ve 75935942-050.01.04-[01/28123] Sayılı Kararı (19.12.2024)      Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 16/12/2024 Tarihli ve 75935942-050.01.04-[01/28294] Sayılı Kararı (18.12.2024)      SGK Genel Yazı: 9161 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı (17.12.2024)      Deprem Bölgesindeki 4 İl 2 İlçede 2024/Kasım Ayına İlişkin SGK’ya Olan Yükümlülük Süreleri Uzatıldı (16.12.2024)      Kahramanmaraş’ta Meydana Gelen Depremlerden Etkilenen Bazı Yerler İçin 2024 Yılı Kasım Ayına/Dönemine İlişkin Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin/ Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin Son Verilme ve İlgili Aya/Döneme İlişkin Primlerin Son Ödeme Tarihlerinin Uzatılmasına İlişkin Duyuru (16.12.2024)      Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı Hazırlanmıştır (13.12.2024)      Defter Beyan Sistemi ve Dijital Vergi Dairesi Duyurusu (13.12.2024)      7534 Sayılı Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (12.12.2024)      İSMMMO: Belge, Bildirge ve Beyannamelerin Kasten Gerçeğe Aykırı Olarak Düzenlenmesi Hakkında (12.12.2024)      Binek Otomobillerin Giderleri ve Amortismanlarının Vergi Matrahından İndirilmesi Rehberi (11.12.2024)      VUK Sirküleri 179 (10.12.2024)      Bildirge/Beyanname Verme Son Günündeki SGK Borç Durumundan Dolayı Teşvikten Yararlanamayanlara Yeni İmkan Sağlandı (10.12.2024)      SGK Genelgesi 2024/14 - Aylık Prim ve Hizmet Belgeleri/Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin Verilmesi Hakkında (09.12.2024)     

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUH. STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

DUYURULAR

İmha olunan malların girdi KDV'si ve sorumluları

Geçen ay, 05.12.2009 günlü Resmi Gazete'de, Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan 113 seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile "Kullanım Süresi Geçen Veya Kullanılamayacak Hale Gelen Mallara İlişkin Yüklenilecek KDV" başlığı altında, bu konuda bir düzenleme yapıldı.
Bu yazımızda, özellikle ilaç ve gıda sektörünü yakından ilgilendiren bu tebliğ açıklamasını irdelemek istiyoruz.
Maliye Bakanlığı bu düzenlemesinde, Gelir İdaresi Başkanlığı'na intikal eden olaylardan bu konuda tereddüde düşüldüğünün anlaşıldığı gerekçesi ile özetle şu açıklama yer almıştır.
"Mükelleflerin faaliyetlerine ilişkin olarak stoklarında mevcut olan ancak kullanım süresi geçen veya bir başka nedenle kullanılamayacak durumda olan malların, ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya Takdir Komisyonu huzurunda imha edilmesi durumunda, KDV Kanunu'nun (30/c) maddesi hükmü uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan, mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır.
Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No'lu KDV beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir."
Maliye Bakanlığı'nın bu düzenlemesi özellikle anılan sektörlerde çok büyük sıkıntılara yol açmıştır.
Aslında uygulamada, bakanlığın belirttiği gibi bir tereddüt yoktu. Çünkü bu konuda idari görüş, çeşitli illerin Maliye Bakanlığı, defterdarlıkları, vergi dairesi başkanlıkları tarafından verilen aynı yöndeki özelgelerle açıklığa kavuşturulmuştu. Bakanlık, bildiğimiz kadarıyla 2002'de verdiği görüşten bu yana, aynı yönde başkaca özelgeler de vermişti. Bu özelgelerin hepsinde özetle, "Kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılması mümkündür" denilmekteydi.
Aslında uygulamada değil de galiba bakanlıkta oluşan tereddüt sonucu oluşan bu görüş değişikliğinin gerekçesinde herhangi bir yasa değişikliği de yoktur. Bakanlığın ve taşra teşkilatının özelgelerini oluşturduğu yasa hükmü, bu defa aksi yoruma dayanak oluşturmuştur.
Üstelik önceki görüş yargı tarafından da benimsenmiş görüştü. Danıştay 9. Dairesi E. 2002/3313 K.2004/4389 sayılı kararı ile "kullanım süresi geçtiği için takdir komisyonu kararı ile değeri (0) olarak belirlenen ve vergi idaresinin bilgi ve gözetiminde imha olunan ilaçların girdileri için ödenen KDV'nin KDVK'nın 30/c maddesi uyarınca zayi olan mallar için yüklenilen KDV olarak yorumlanamayacağına ve dolayısıyla indirilebileceğine" karar vermişti.
Bu yazımda bu görüşlerden hangisinin doğru olduğundan çok (bu konuyu bir başka yazıma bırakıyorum), görüş değişikliğinin bizzat kendisinin üzerinde durmak istiyorum.
Üç-beş yıl sonra aynı yasa hükmünün nasıl yorumlanacağının garantisinin olmadığı da böylece anlaşılmıştır. Bu şekilde görüş değişiklikleri hukuk güvenliğini ve hukuki istikrar ilkelerini açıkça zedelemekte, mükellefler giderek önlerini daha göremez hale gelmektedir.
Üstelik bakanlık bu görüş değişikliğini, daha doğrusu mükellefler için bağlayıcı tarzda yaptığı bu açıklamayı, tarh zamanaşımı süresince geri götürmüş ve pek çok şirketten daha önceki imha tarihleri itibariyle KDV beyannamelerini düzeltmelerini istemiştir. Şirketler de bu konuda incelenme riski altına girmiştir.
Pek çok şirket, yargı yoluna gitmeyi tercih etmezse, bu düzeltmeyi yapacak ve hiç yoktan, yüklü bir gecikme faizi ödeyecektir. Özelge almış olanlar ile pişmanlık talepli müracaat edenler ceza riski ile karşılaşmayacaklarsa da ihtirazi kayıtla beyanname verenler pişmanlık talep edemeyecekleri için (çünkü içtihatlarda benimsenen ağırlıklı görüş, pişmanlık ile ihtirazi kaydın bir arada olamayacağı yönündedir) ceza riski de taşıyacaklardır.
Gecikme faizinin oranının fahişliği, enflasyon ve piyasa faiz hadlerine nazaran yüksekliği ise zaten herkesçe bilinmektedir. Üstelik bu ödenen faiz gider de yazılamayacaktır.
Ticaret şirketlerinde bu derece yüksek zararlar yaratmaya hiç kimsenin hakkı olmadığı gibi, bu davranışlar aynı zamanda girişimciliği zedeler, yabancı sermayeyi ürkütür.
Eğer bakanlık, bu görüşü benimsiyorsa, gözden geçirmeyecekse, hiç olmazsa bu görüşün bundan sonrası için uygulamaya esas alınacağını açıklamalı, geçmişi karıştırmamalıdır.
Eğer geçmiş gözden geçirilecek, şirketlerin KDV beyanlarını düzeltmeleri istenecekse, o halde bu özelgelerle uygulamayı yanlış yönlendiren veya yazdığı kitap yahut makalelerle bakanlık görüşü şeklindeki açıklamaları ile uygulamacıları yanıltanlar hakkında da işlem yapılması ve sonuçlarının kamuoyuna açıklanması gerekmektedir.
Eğer eski görüş yanlış, yeni görüş doğru ise bu kişiler, şirketlerin yüksek gecikme faizi ve/veya ceza gibi mali yükümlülüklerle karşı karşıya kalmalarının ve yine şirketlerin yeni görüşe göre yarattığı Hazine zararının sorumlusu durumundadırlar.
Aksi halde bürokrasi, aynı yasa maddesine dilediğince yorum yapmaya ve sonra dilediğince görüş değiştirerek herkesi borçlu duruma düşürmeye, hukuk adına devam edecektir. Bumin Doğrusöz